Lületaşı İşlemeciliği

1940’lı yıllarda gelişmeye başlayan Lületaşı işlemeciliği 1950’li yıllardan başlayarak bir el sanatı olarak kendini göstermeye başlar. Önceleri yalnızca pipo yapımı konusunda gelişme kaydeden Lületaşı, kolye, bilezik, küpe ve biblo gibi süs eşyalarında da aranılan bir taş olmaya başlamıştır.

Lületaşı ustalarının Lületaşının bulunuşu ve ilk kuyunun açılışı ile ilgili anlattıkları bir hikâyeye göre bir gün çobanın biri koyunlarını otlatırken dinlenmek için bir ağacın altına oturur. O sırada bir köstebeğin topraktan beyaz taş parçalarını çıkarmaya çalıştığını görür. Çoban taş parçasını eline alır, çakısıyla yontmaya başlar ve bir peri kızı çıkarır ortaya. Kız dile gelir “-Yaktın beni insanoğlu” diye bağırarak delikten içeri girip kaybolur Çoban da arkasından gider ve kızı ararken derin bir çukurun içinde ölür. Böylece ilk kuyu açılmış olur. Bu hikâyeye göre lületaşı ustaları da kendi pirlerinin Köstebek olduğuna inanırlar.

Toprağın 1 metre altından başlayarak 140-150 metre altına inen kuyulardan oldukça güç koşullarda çıkarılan Lületaşı, diğer adıyla Eskişehir taşı beyaz renkte olup gözeneksiz ve hafif olması aranan özellikleridir. İyi nitelikte taşlar “Boz” ve “Devetüyü” adı verilen topraktan çıkarılır.

Eskişehir’in Sarısu, Yenişehir, Türkmentokat, Gökçeoğlu, Karaçay, Söğütçük, Margı, Sepetçi, Nemli, Kümbet, Yeniköy, Kepeztepe, Karahöyük ve Başören köylerinden çıkarılan lületaşı büyüklüğüne göre sıralanarak yapılacak eşyanın türü seçilir. Yalnızca kolye ve tespih yapılabilen en küçük boy lületaşına “Dökme” denir. Küçük boy pipo yapımında “Orta”, orta boy pipo yapımında ise “Daneli” kullanılır. Büyük boy pipolar “Pamuklu” dan yapılır. Taşın büyüklüğü on pamuklu boyuna eriştiğinde “Birimbirlik” adını alır. En büyük boy taşa ise “Sıramalı” adı verilir. Ancak nadiren bulunan ve 30 ile 80 pamuklu boyları arasında değişen taşlara da rastlanır. Bunlara ise “Omuzlama” ve “Budama” denir.

Taş işlemesinde “Tahra” adı verilen keski ile taşın dış yüzeyi temizlenir. “Kaba Bıçak” ile pürüzler giderilir ve yapılacak eşyaya göre yontulur. Bu işleme “Saykalı” adı verilir. İşlemeyi kolaylaştırmak için ıslatılan taş üzerinde “İş Bıçağı” ile taslak çıkarılır. “Sıyırgı” ile yüz düzeltilir, gözler açılır. “Sakal Tarama Bıçağı” ile sakal taranır. “İskarpile” ile piponun tütün konulacak yeri oyulur. Pipo elektrikli fırına kurutulmaya konur. Kuruma süresi iki saattir. Kurutulduktan sonra, matkapla piponun ağız deliği delinir. “Kılavuz” ile ucuna sap takmak için diş açılır. Zımparalanıp düzeltilen taş, eritilerek beyazlatılmış kaynar haldeki balmumu cilaya atılır. Taşın cinsine göre birkaç dakika bekletilir. Ciladan alınan pipo soğuyunca bezle kurulanır rötuşlanıp kadife bezle parlatılır ve sap takılır.

Pipolar üzerindeki desenler ve figürler çok çeşitlidir. Baş figürlü pipolardan Osmanlı başları (Sarıklı, Barbaros, Betaşi, Sultan, Fesli, Efebaşı ve Mihrace...),Arslan Başı, Baküs Başı, Genç Kız Başı en çok kullanılanlardır. Bunların yanısıra stilize hayvan figürleri, soyut şekiller üzerinde değişik desenler, Romalı Asker, Denizkızı, Fil, At, Kartaltırnağı ve El figürleri ile birlikte tanınmış kişilerin başlarına da rastlanır.

Lületaşı işlemeciliği alanında son yıllarda verilen önem doğrultusunda 1989 yılında açılan Lületaşı Meslek Okulu’nun da bu sanata katkılarını unutmamak gerekir.

LÜLETAŞI PİPO

Lületaşı yapısı gereği nikotini emerek filtreleme özelliğine sahiptir.. Ayrıca zaman içinde nikotinin etkisi ile altın sarısı rengini alır. Bu nedenlerden dolayı tütün içiminde kullanılabilecek en iyi malzemedir. Lületaşı pipolar yüzyıllardır yapıldığı için tarihten gelen bir kolleksiyon ve sanat ürünü olma özelliğine sahiptir. Dünyada çok önemli bir kolleksiyon ürünüdür. Lületaşı pipolar sizlerden gelecek nesillere bırakılacak en güzel, en nadir ve en değerli hatıra ürünleridir. Lületaşı pipolar çok yüksek sıcaklıklara dayanıklıdır. Gözenekli bir yapıya sahip olmaları nedeniyle, tıkkı bir sünger gibi çekici özelliktedir. Dumanı, dolayısiyle nikotini absorbe ederek doğal bir filtre görevide görür. bu gözeneklerin dolmasıyle piponun beyaz rengi bal renginden kahverengiye doğru değişir. Lületaşı pipoları her pipo gibi dinlendirmek gerekir. Profesyonel pipo kullanıcılarının sahip oldukları gibi birden fazla pipo bulundurmak ve gün aşırı pipoyu dinlendirerek daha iyi sonuçlar ve lezzet alabilirsiniz. Lületaşı pipoların tütün havzasına ağaç pipolarda önerildiği gibi bal sürmenize gerek yoktur. Doğal bir taş oluşu ve kokusuz, yüksek sıcaklıklara dayanıklılığı, absorban bir madde olması pipo kullanımında mükemmel sonuç verir. Elbette ki lületaşı pipoyla içilen tütünün vereceği lezzet bambaşkadır.

Lületaşı magnezyum ve silisyum esaslı ana kaya parçalarının yerin muhtelif derinliklerindeki başkalaşım katmanları içinde, hidrotermal etkilerle hidratlaşması sonucunda oluşmuştur

Mikroskobik büyüklükteki kristalleri düzensiz biçimde bağlanmıştır. Çok ince gözenekli yumuşak bir dokuya, beyaz ve beyaza yakın tonlarda bir renge sahiptir. Oluşumunu sağlayan reaksiyonlar dolayısıyla, her türlü lületaşı yeraltında ıslak halde bulunur. Lületaşının toprak içindeyken temizliğini, çıkarıldıktan sonra da kolay işlenmesini, gözenekli yapısının tuttuğu bu doğal nem sağlar. Doğrudan veya işlendikten sonra kurutulan lületaşı, kaybettiği nem oranında hafifler ve önemli bir direnç kazanır. Eskişehir ilinin batısında, kuzeydoğusunda ve güneydoğusunda bulunan, sahalarda, yüzeyle 300 metreyi aşan derinlikler arasında, içinde dağınık yumrular halinde lületaşı bulunan başkalaşım katmanlarına rastlanır. Taşı elde edebilmek için yüzeyden itibaren dik inen kuyular kazılır.

Lületaşı ve benzer minerallere, Yunanistan'daki bazı adalar, Çek Cumhuriyetindeki Moravya bölgesi, Fransa, İspanya ve Fas ve ABD'de de rastlanmaktadır. Ticari olarak işlenebilir Lületaşı yataklarının nerede ise tamamı Türkiye'nin Eskişehir İli'nde bulunur.

Çok hafif ve gözenekli olan lületaşı kurutulduktan sonra tekrar neme veya herhangi bir gaza maruz kalırsa bu nemi veya gazı büyük ölçüde emer, tekrar kururken de bu nemin veya gazın içindeki artıkları bünyesinde tutar. Bu temel özelliği dolayısıyla çok uygun bir pipo malzemesi, aynı zamanda pek çok sanayi dalında iyi bir emici, filtre, yalıtım ve dolgu malzemesidir. Yaklaşık 300 yıldır büyük ölçüde dünyanın en kıymetli pipolarının yapımında kullanılan lületaşı, ilerleyen teknolojiye paralel olarak sanayide de vazgeçilmez bir yardımcı madde haline gelmiştir.

Lületaşı uzun yılların denemeleri sonucu 6 cinse ayrılmıştır. Bu cinslerde aralarında çeşitli türlere ayrılmış bulunmaktadır. Bu ayrımın ana cinsleri önem cinsleri söyle sıralanabilir.

1-SIRALAMALI- Pipo yapımında kullanılır.
2-BİRİM BİRLİK- Biblo ve pipo yapımında kullanılır.
3-PAMUKLU- Kadın piposu yapımında kullanılır. (Pipo yapımına en elverişli türdür)
4-DANELİ- Kadın piposu yapımında kullanılır.
5-ORTADÖKME- Tespih yapımında kullanılır.
6-CILIZ- Nikotin emici astar yapımında kullanılır.

Cılız dışında kalan çeşitler kendi aralarında da ayrıca 12 ser çeşide ayrılırlar. Her cinsin 1'den 7'ye kadar olan türleri iyi 7-10 arası orta 10-12 arası türler düşük kalitelidir.

Lületaşı Pipolar
Lületaşı pipolar keşfinden yana, tiryakiler arasında lüks pipo olarak görülmüştür. Gerçek bir tiryaki bir gün ona sahip olmak ister. Görünüm ve lezzet açısından şarap gibi zaman geçtikçe gelişir ve eskidikçe değerlenir. Çok hafiftir ve kendine özgü bir kokusu vardır.

Lületaşı nasıl islenir?
Madenden çıkarılan lületaşı temizlenir. Özel bir süreçle yumuşatılan lületaşı, özel bir bıçakla oyularak pipo haznesi haline getirilir, özel bir cins su kamışıyla parlatılır. Daha sonra ispermeçete ve balmumuna daldırılarak sertleştirilir. Son aşamada da pipo haznesine sapı takılır.

1940’lı yıllarda gelişmeye başlayan Lületaşı işlemeciliği 1950’li yıllardan başlayarak bir el sanatı olarak kendini göstermeye başlar. Önceleri yalnızca pipo yapımı konusunda gelişme kaydeden Lületaşı, kolye, bilezik, küpe ve biblo gibi süs eşyalarında da aranılan bir taş olmaya başlamıştır.